Kürd liderlere siyasi birliği ve sürekli kazandırmayı dayatmalıyız

Tarihimizi okuyunca afalladığım iki konu var.

1. Tarih yazıcıların düşmanı Kürdler dışında bulmalarına rağmen yaşanmış gerçek tarihte ve bugün siyasal grup veya siyasal önderlerin asal düşmanı kendi aralarında bulmayı becermeleri. Dolayısıyla yanlış, eksik veya çarpıtılmış tarih yazımı
2. Geçmişin liderlerinde veya bugün halen sağ olan ve taraftarı olunan liderlerde kusur/yanlış bulmamak. Oysa tarih yazıcı yenilgiye sebep olan iç dinamikleri bugünden düne analiz etmediği takdirde görevini yerine getirmemiş, revize edilmiş bir tarzla kahramanlık övgüleri yapmaktan öteye geçememiş olur

Teşhisini “Kürd hastalığı” olarak koymamız ve tedavi etmemiz gereken kültür öğemiz düşmanı kendi içinde bulma becerimiz. Her ne kadar ciddi bir millileşme; millet olma, millet gibi yani tek bir toplum olarak var olma (karar alma, tercih belirleme) eğilimimiz varsa da mevcut siyasi yapılanmaların üstlendikleri rol milli olmaktan öte hizipçi, nüfuz edip etkileyebildikleri kitle/coğrafya ne kadar büyük olursa olsun belirleyici karakteristikleri hizipçi, dar grupçu olmaları.

Kürd hastalığı bu grupların kendilerini feshetmek marifetiyle diğer Kürd yapılarıyla üst birlik aramak yerine, Kürd millet hafızasının düşman bildiği işgal güçleriyle zımni veya gizli ittifak içinde diğer Kürd gruplarına karşı siyasi, askeri veya kültürel konumlanmaları olarak gerçekleşiyor. Bunun neticesinde kendini en eğitimli sayan Kürd kitlesi revize edilmiş ‘aydınlanmacılığı’ kültürel olarak geri saydığı Kürdlerle siyasi birlik içinde olmaya yeğ sayıyor. Oysa millet oluş toplumun farklı kategorilerinin aynı siyasi yönetim altında varolabilmesi, farklılıkların tanındığı ve haklarıyla korunduğu toplumsal varoluştur.

Hastalıktan kurtulmanın yolu hastalığın doğru tanımının içinde olmalıdır.

Kürdler düşmanla her ne şekilde olursa olsun görüşebilen, uzlaşabilen, anlaşma yapabilen Kürd yapılarının diğer Kürd yapılarıyla, kendilerine aşkın milli siyasi yapı kuramamalarını kabul etmemeli; tüm Kürd siyasi yapılarına karar alma ve hukuk üretme yetkisi olan Kürd siyasal kongresinde buluşmayı dayatmalıdır.

Bir siyasi kültür olarak da Kürdlere kazandırmayı liderlerine dayatmalı, ilelebet lider kalmayı reddetmeli; lider adaylarına alan açan bir siyasal ortamı ve lider olabilenleri de sürekli bir ‘millete kazandırma’ ritmine mecbur etmeli.