Blog on Kurdistan & Kurds

For a United and Independent Kurdistan

Medleri birleştiren, Asurları yenen ve adilliğiyle bilinen ilk Kürd Şahı Dehak

leave a comment »

Hasan Bildirici’ye bir iki defa söylediğim bahistir. Kendimi yazar olarak görmüyorum. Olsa olsa yazanım. Kendimi küçük çaplı bir entellektüelden sayarım ama yazardan saymam.

Yazar ile yazan arasındaki bağı veya farkı şöyle kurguluyorum. Yazar mesleğiyle övünür. Geçimini yazarlıkla sağlayamıyor olsa bile, kendine titr / ünvan olarak yazarı kullanır. Öyle anılır, öyle bilinmek ister.

Benim hiç öyle kaygım veya maksadım yok. Benden çok çok daha az yazıp çok daha az okunup da kendini yazar diye tanıtan arkadaşlar var ve saygı duyuyorum. Bir tercihtir neticede kişinin kendini yazar olarak tanıtması ama bu onu ne iyi bir yazar yapar ne de kaale alınmasına yeter sebeptir. Bir tercihtir o kadar.

Bu girizgahın sebebi konuya nasıl gireceğimi bilememem. Okurlar çoğu zaman bir kızgınlıkla, ofansif bir enerjiyle yazdığımı bilirler. Bunda maksadım yazının hedefi vurmak için atılmış bir ok gibi işini görmesini istediğim içindir. Dağınık, soğuk veya sade suya tirit yazıların bir faydasına inanmadığım gibi öylesi yazıları ardı arkasına yazanları da okumuyorum zaten. Salt titr, salt “yazdım” demek için yazmak hiçbir şey için değilse yazanın kendisi için ayıptan ve kayıptan sayılmalı.

Peki konuya nasıl girmem gerekiyor. Balıklama dalsam istediğim etkiyi uyandırmayacak. Etrafından dolaşsam okur sıkılacak. Diğer taraftan içim içimi yiyor. “Bu kadar da olmaz!” diyorum. Kimin ne zaman nerede başlattığını bilsem, sağlam hedef seçip sağlam vuracağım ama milyon kere tekrarlanmış ve 40 milyonun beynini aldatmış bir uydurmayı ben nasıl tek bir yazıya döküp de aynı 40 milyonun 40 milyonunun zihinlerindeki yanlış bilgiyi düzeltebilirim ki? Düzeltemezsem de eli kalem tutanların bir daha aynı yanlışı tekrarlama cüretlerini nasıl kırabilirim ki?

İşin ilginci Kuzeyden Türkçe yetiştirilmiş bir Kürd olarak yalanın kökünü bulma imkanımın olmayışı. Sezilerim bana bu yalanı veya yanlışı başlatanların Süleymaniyeli, kendini entellektüel sanan gundi avanaklar olduğunu diyor. Neden Süleymaniye derseniz, Erdelan’la önceki birkaç yüzyılı, YNK ile de yirminci yüzyılı Fars sultasında geçirdikleri için derdim. Süleymaniyelilerin Farslardan okumaları, Fars cahilliğini yüksek medeniyet sanmaları, Farslardan -gundiliklerinden kaynaklı- filtresiz geçirmeleri sorunun kaynağı olmalı. Bu bir tahmin. Süleymaniyelilere dair önyargılarıma dayalı tahmin.

Ama önümdeki bilgi gerçek. Önyargısız. Sahih.

Kürd tarihinde düzelteceklerimiz arasına Sykes-Picot’nun Kürdistan’ın paylaşılmasıyla alakası olmadığı gerçeğinden sonra bir de Dehak’ın Asurlularla bir alakası olmadığı gerçeği girmiş oluyor. İkisi de günümüzü kötü etkileyen önemli yanlışlar.

Yunanlı Herodot’un Deioces diye kaydettiği Medlerin kurucu kralının (ve tarihin ilk ‘Şah’ının) adı, doğru bildiniz, Dehak. İlk Kürd kralı deyin siz.

Farsların saray darbesiyle devletlerini gaspettikleri Medleri kötülemek için Med kralını lanetlemeleri anlaşılır da, Kürd bunu nasıl yapar, hangi cahillikle bu Fars yalanını tekrarlar ve üstelik alıp modern uluslaşma sürecinin merkezine asıl hikaye diye oturtur?

Baştan başa yeniden yazılması gereken bir tarihten bahsediyoruz.

Dehak’ın kurucu atamız, Asur kralı olmayı bırakın bir tarafa, Asurluları yenen Kürd Şahı olduğu gerçeğinden bahsediyorum.

Sykes-Picot’nun Kürdistan’ın parçalı olmasıyla ilgisi ancak dolaylıdır diye aynı konuda Sykes-Picot’ya alakasızlığı aleni olmasına ragmen referans verenleri eleştirmiştik. Bunlar, 20. yy’ın Türk yetiştirmesi, gördüğünü görmeden yazan Kürd’ün entellektüel değil, ‘aydın’ takımı. Söz etmeyi bilen, ama sözünün özünü araştırma disiplininden yoksun. Dolayısıyla kaynak olarak güvenilmez.

Daha eskiye dönük sallayan da varmış.

Yani bir daha Kürd tarihi üzerine yazanların, sallayarak veya Türk/Farslardan kopyala yapıştır yöntemiyle, kendileri asla ve katta araştırmadan yazdığı şüphesini bundan sonra kalın kalın not ediyoruz. Kürd tarihini okurken kime peşinen inanmayacağımız çok net gibi geliyor bana. Piyasada olanların hemen tamamına.

Yepyeni bir kuşak mevcut kuşağı silip süpürmek zorunda.

Dehak. Kaynaklar aşağıda. Frenkçe bilmeyenlere ana başlıkları kopyalayalım:

• Medleri devlet çatısı altında toprarlayan kişi.
• Med aşiretlerinin ortak seçimiyle iktidara getiriliyor.
• Adilliğiyle nam yaptığı için lider seçiliyor.
• Tam 53 yıl Medleri yönetmiş.
• Hem tarihin hem Kürdlerin ilk Şahı.
• Medleri (Kürdleri) biraraya getirip Asurluları yenen Kürd.
• Tekrarlayalım: adilliğiyle nam yapmış. Zalim değil. Adil.

Medler atamızsa, Dehak atamız. Yüzümüzün akı. Örnek adam.

İşte Dehak’la ilgili iki ingilizce link, Wikipedia ve Brittanica Ansiklopedisi’nden:

https://en.wikipedia.org/wiki/Deioces

https://www.britannica.com/biography/Deioces

Ve bu da Fransızca link:

https://fr.wikipedia.org/wiki/D%C3%A9joc%C3%A8s

Written by M. Husedin

19 March 2023 at 4:15 PM

Posted in Uncategorized

Leave a comment